28 Haziran 2012 Perşembe

BEŞİKTAŞIN ÇOCUĞU


Bir zamanlar Beşiktaşlı duruşu vardı. Şimdilerde ise Beşiktaş’ın Çocuğu.

O kadar çok söylenmeye başladı ki, artık önüne gelen Beşiktaş’ın çocuğu oluyor. Ancak nedense hep Beşiktaş’ı laf edenler el üstünde tutulurken, asıl değer verilmesi gerekenler bir türlü görülmüyor.
Şimdi son söylenecek olanı ilk olarak belirteyim. Beşiktaş’ın çocuğunun kim olduğunu görmek istiyorsanız aynaya bakın. Cebindeki son parayla FEDA t shirt’ü alan. Rızkını kombiye, bilete veren, aylardır maaş almadan, kapıda icra memurları bekleyen Beşiktaş çalışanları aslında Beşiktaş’ın çocuğu.

Birde aslında el altında olan, ve görülmeyen değerler var. Ajax ve M. United’da eğitim almış. Yıllarca hakemlik yapmış,futbol oynamış, yabancı dil bilen işletme mezunu, Türkiye’ye getirdiği futbolcular yıldız olmuş bir değer var Beşiktaş’ın elinde.

Daha önce çalıştığı takımlarda yaptıkları, alt yapı , tesisleşme gibi her konuda yaptığı çalışmalar halen takdir edilen bir değer. Daha önce çalıştığı başkanlardan, eski Kayseri Erciyesspor başkanı Dr. Erol Bedir’i aradım ve sordum. Söylediği güzel sözleri yazmaya kalksam yer yetmez. Ama size çok daha önemli bir bilgi vereceğim. Gerçekten Beşiktaş’ın çocuğu, hizmetinde olduğunu kanıtlayan durum ise, ezeli rakip takım başkanı kendisini Genel Menejer olarak istemesi ve astronomik bir teklif olmasına rağmen “ Ben Beşiktaşlıyım gelemem” demesi. Türkiye’de genel menejerlik işini en iyi yapan kişiler Süleyman Hurma veya Can Çobanoğlu Beşiktaş’a genel menejer olamayacağına göre, şampiyonluktan başka çaresi kalmayan Beşiktaş’ın gerçek Beşiktaş aşıklarına yani Ali Reşat Çağan’a ihtiyacı vardır. Ve en önemlisi, genel menejerin teknik direktörlük lisansı olmaması lazım. Olursa geçen sene yaşanlar tekrar yaşanır. Sevgilli başkan gözlerine perde çekmesinler yoksa taraftar seni göremez.

21 Haziran 2012 Perşembe

BEŞİKTAŞ YÖNETİMİ AÇIKLA...


Artık soru sormanın ve sorulara cevap istemenin zamanı geldi.

Sevgili başkan,basketbolda şampiyonluk alındı, teknik adam bulundu.. Şimdi yapılacak olan geçmişin temizlenmesi ve geleceğe dair yapılacaklar.

Duydum ki Beşiktaş’ın akil adamları bir komite kurmuş. Geçmişe dair sorguları yapacaklarmış. Bunun neden olduğunu anlatalım ve sonra sorulara cevap isteyelim.

Şimdi yazacağım isimlerle muhabbetim içtiğim bir acı kahve vardır. Ama söz konusu Beşiktaş olduğunda kimse kusura bakmasın babamın oğlunu tanımam.
Mario Berk, Şeref Yalçın, Ertunç Soğancıoğlu ve eski yönetim. Her birinin cari hesaplarını bir sorgulayın bakalım.

Bilet paraları, forma paraları, deplasman yolculuk paraları. Neredeyse eski yönetimden tümünün cari hesapları hala açık. Hala Beşiktaş’a borçları var. Ve bu borçların her biri yaklaşık 100.000 YTL civarı. 12.000 YTL için kulübün araçlarına haciz getirenler varken, Beşiktaş yönetimi arkadaş oldukları için mi yüzbinlerce lirayı eski yönetimden tahsil etmek için öteliyor.

Ey eski yönetim, taraftara korsan alıyorsun, kombine almıyorsun, forma almıyorsun diye kızıyordunuz, ama sizler bizleri, taraftarı aptal yerine koydunuz.

Kulüp çalışanları maaşlarını alamıyorlar.Taraftar çoluk çocuğunun rızkını Beşiktaş’a harcıyor. Sizler sırça köşklerinizde Beşiktaş’a borç içinde sefa sürüyorsunuz. Beyler borcunuzu ödeyin. Ödeyin ki insanlar rahat etsin. Ödeyin ki Beşiktaşlı olduğunuz anlaşılsın.

Şimdi iki soru var. Ey yönetim eski yönetimin cari hesaplarını isim isim açıklayacakmısın. AÇIKLA.
 Bu kulüp iki senedir kdv beyan etmiyor. Denetleme kurulu söyle sen ne iş yaparsın. Denetleme kurulu üyeleri cevap verin siz denetliyormusunuz yoksa bana dokunmayan bin yaşasın mı diyorsunuz.

Haydi beyler bayanlar göreve. Beşiktaşın bekası için gerekirse kardeş FEDA etmeye.

17 Haziran 2012 Pazar

SAMET AYBABA OLMAK


Teknik taktik olayına hiç girmem şimdilik. Daha lig başlamadan, transferler yapılmadan, hazırlıklar görülmeden doğmamış çocuğa don biçersek hatanın en büyüğüne düşeriz.
Benim bahsedeceğim, anlatacağım empati durumu ve vefa’dan FEDA etmenin önemine varmak.
Samet Aybaba Beşiktaş teknik direktörü oldu.
Yıllardan beri beklediği istediği görevi yeni Beşiktaş yönetimiyle birlikte deviralan Aybaba için önemli ama zor günler başlayacak.
Beşiktaş teknik direktörlüğünden önce yıllarca hizmet ettiği, taraftarı olduğu kulübe teknik adam olarak geri dönen Samet Aybaba ile ilgili olarak sayın Süleyman Seba’nın sözleri aklıma geldi. Sayın Seba kaptan ayrılırken “ Birgün tekrar geleceksin” demişti. İşte o gün bu gün.
İşte şimdi Feda’nın birleştirdiği inandırdığı gün olacak. Samet hoca için yıllardır bir çok şey söylendi. Yıllarca karşı çıkıldı. Ama hangi Beşiktaşlı istemez bu kulübe hizmet etmeyi. Kendinizi Samet Aybaba yerine koyun. Taraftarı olduğunuz kulüp için kapıda bekçilik yapmaya razı değilmisiniz. Para bile demeden kapısında yatmaya razı değilmisiniz. Şarkılarda marşlarda yazılmadımı “ Senin için ölmeye geldik” denmedimi. “ Siyah beyaz forma yeter” denmedi mi ?
Bir deplasman otobüsünde ekmek paylaşılmadımı ? Son yudum suyunuzu kafasına taş gelmiş arkadaşınızın kanına sürmenidiz mi? İşte şimdi Samet Aybaba için konuşurken bunları bir düşünün. O ekmek parasını kazanmak için yıllarca başka kulüplerde çalıştı. Yıllarca bu forma için ter döktü. Şimdi bekleme ve sabır zamanıdır. Kimse teknik adam değilken, isimlerinin esamesi okunmazken o vardı. Ey Beşiktaşlı şimdi sadece destek olma ve inanma zamanı.
Beşiktaş teknik direktörü Samet Aybaba’nın yanında olanlara bakın. Beşiktaş’ın efsaneleri yanında olacak. Ona abi diyecekler. Ulvi ve Recep yanında olacak. Hepimizin, tüm Beşiktaşlının özlemi değilmi, o kolej takımının canlanması. İşte o takımın kaptanı artık Beşiktaş’ın teknik direktörü. Benim gönlümde, aklımda olan teknik adam başkaydı. Ben Martin O’Neil’i görmek isterdim. Ama şu bir gerçek, artık kaptan dümeni eline aldı. Beşiktaşlının görevi ise kaptanın yüzdüreceği geminin önüne dalga olmak değil, dalgalı denizleri durultmak.Samet kaptanında görevi, yıllar öncesi için, taraftarı arkasına almak için öz eleştri yapmak. Özür dilemesi gerekliyle özür dilemek. Fakat benim kaptana tek bir sitemim olacak. Egemen’in parası konuşulurken, bunca borç varken, boş mukaveleye imza atmaya hazırlanırken 1.4 milyon verildiğinde en azından gerçek FEDA için, onunda eski çalıştığım kulüpten aldığım kadar alırım demesini beklerdim.
Yıllara vefa için artık FEDA zamanı . 


14 Haziran 2012 Perşembe

AHMET ÇAKAR v.b.


Ahmet Çakar ve benzerleri Türk futboluna neler yapıyorlar ? Allah bizlere sabır versin diyerek ilgili konuya dalmak lazım.

Aslında bu yazıyı yazıp yazmama konusunda çok düşündüm. Sayın Çakar, Beşiktaş başkanına sanki denkmiş gibi konuştu. Gerçi Beşiktaş yazarları nedense ağızlarını açmayıp Beşiktaş lehine yazan meslektaşlarının ayağını kaydırma uğraşına girdikleri için daha önce Beşiktaş başkanı olan sayın Demirörene’de aynı davranışta bulunmuştu. Rüştü olayından yola çıkarak sanki arkadaşı gibi o makama saydı döktü.

Sorun aslında çok bariz. İşi gazetecilik olmayan kişilerin kendilerini iki yorumla gazeteci zannetmesi, hele ki futbol yorumu yapması Türk futbolunu içinden çıkılmaz bir hale sokuyor.

Sayın Çakar, Beşiktaş başkanına laf etme cesaretini gösteriyor. Bu yetmiyor, nasıl olsa bana karışan yok diyor ve kantarın topuzunu kaçırıp, Şeref bey’e bile yorum yapıyor. FEDA’nın birleştirici gücü sonrasında nedendir bilinmez Şeref beyin son sözünü kendisinin bildiğini belirtiyor.

Benim Beşiktaşlılara tavsiyem çok önemsemeyin. 3 Temmuzdan önce Aziz Yıldırım’a laf edemeyip önünde el pençe durup ağzını açamayanlar ancak Aziz Yıldırım içerdeyken kükrüyorlarsa bu olsa olsa beyaz cam veya klavye kahramanlığından başka birşey değildir. 

7 Haziran 2012 Perşembe

AYDOĞAN CEVAHİR


Yanılmak veya yanılmamak. İşte bütün mesele bu.

Kırk yaşıma girdim, bu zamana  kadar insanları tanıdığımı zannederdim. Biraz geçmişe dönelim ve Beşiktaş taraftarının süper final maçında sahaya girmesi sonucu ceza almasına gidelim. Bildiğiniz gibi bu ceza sonrasında Aydoğan Cevahr’in ceza alan taraftarlar için ödeme yaptığını belirtmiştim. Ancak daha sonra öğrendiklerimle beynimden vuruldum. Ancak bu ödemeyi yapanlar yine Beşiktaş taraftarıymış. Koskoca Cevahir soyadını taşıyan işadamı Aydoğan Cevahir insan hayatını, Beşiktaş’ı işlerinin yoğunluğu nedeniyle unutmuş. ( ! )

Şimdi düşünün, Aydoğan Cevahir Beşiktaş başkanlığına adaydı. Yani Nazmi Koca önde, kendisi gölge başkan olacaktı. Başkan olmadan verdiği söze istinaden 3.600 YTL gibi bir rakamı, Beşiktaş’ı unutan, başkanlığı alsaydı ne olacaktı ?

İşte bu nedenle sizlerden özür dilerim. Sizlere yanlış bilgi vermişim. Ben kırk yaşından sonra yanılmışım.
Gelelim, şimdi ki yönetime ve FEDA’ya. Bir Feda’dır aldı başını gidiyor. Bunu düşünen, yapandan Allah razı olsun. Bu zor günlerinde, birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan zamanlarda birleştirme yolunda bir simge oldu. Hatta sayın başkan Fikret Orman’ın maça üzerinde FEDA t shirt’ü ile gelmesi bana göre çok önemliydi. Burada gözüken ve anlaşılan, Beşiktaş başkanı taraftar.Şimdi merak ettim, başkan FEDA t-shirt’ü  aldı, peki Sayın Cevahir siz kaç tane aldınız ?

 İşte olması gereken bu. Çünkü Beşiktaş başkanı taraftar olmalı, içinde olmalı. Sırça köşküne çıkarak, elinde viski bardağı taraftarını düşünmeyip başka takımların hakkını değil Beşiktaş’ı düşünmeli. 


TRANSFER ŞAMPİYONLUĞU SMS'DEN GEÇER

 Türkiye'de özel televizyon kanalları ilk kurulduğunda birçok ünlü isim bu kanallara alındı. Sunuculuk, diziler, yarışmalar ve en önemli...