30 Ağustos 2012 Perşembe

LOCA SAVAŞLARI...


Derbi bitti,locası kaldı.

Lig tarihinin en erken derbisi oynanmış, Beşiktaş müthiş bir direnç göstererek fark yiyeceği düşünülen maçı yine hakem hatasıyla maalesef puan kaybıyla bitirmiş.

Beşiktaşlı, Beşiktaş medyası bunları konuşacağına loca savaşlarını konuşuyor.

Derbi oynanmış, ertesi gün  gazetelerde Alex –Aykut tartışması, Aziz Yıldırım’ın anonsu manşetlerde. İşte Beşiktaşlı bunu yaparsa, medya senin locanla ilgilenmez, Alex diye bağırır.

Derbi esnasında, Beşiktaş yöneticisi Mesut Urgancılar’ın eşi ve misafirlerinin bulunduğu locada çıkan tartışmalar nedeniyle gündem bir anda değişti.

Siyah –Beyaz derneğinin locası ile yan yana olan bu locaya Mesut Urgancılar’ın eşi misafirlerini davet etmiş. Galatasaray’ı destekleyen misafirlere yan locadan tepki verilmesi üzerine maalesef istenmeyen olaylar çıkmış.
Yıllar evvel,bir Ankaragücü maçında Ankaragücü başkanının kızları da aynı sorunla karşılaşmıştı. Burada suç tepki verendemi, yoksa bu tepkiye çanak tutanda mı?

Beşiktaş ikinci başkanı maç öncesi bir açıklama yapıyor. “ Galatasaraylılar gelmesin diyor” İstemediklerini belirtiyor. Sonrasında locada olsa bile Galatasaray’a destek vereni gören haklı olarak tepki veriyor.

Fakat bu işin diğer bir yönü daha var. Beşiktaş başkanı,Siyah – Beyaz derneğini çağırıp, bu olayı kapatın, sizler bizim için önemlisiniz dedikten sonra, bir anda resmi siteden böyle bir açıklama yapılıyorsa buda maalesef Beşiktaşlılığa yakışmaz.

Bugün itibarıyla tüm Beşiktaşlılardan ricam, “Gündoğdu” marşını dinlemeleri. Dinleyin ve kötü günde omuz omuza olun. Ama omuzunuzu verdiğinize dikkat edin. 

BU HABERE DİKKAT !!!

GÜNLER ÖNCESİNDEN YAZDIĞIM " İFLAS GERÇEĞİ" YAZISI GERÇEKLEŞİYOR. BEŞİKTAŞLIYA ALLAH KOLAYLIK VE SABIR VERSİN.

Şok... Beşiktaş'ın iflası istendi

Siyah-beyazlılarla yollarını ayıran Mehmet Aurelio, 417 bin 250 euroluk senedin yaklaşık iki aydır ödenmemesi üzerine dün avukatı Teber aracılığıyla mahkemeye başvurdu, Beşiktaş Futbol Yatırımları AŞ’nin iflasını istedi

Şok... Beşiktaş'ın iflası istendi Beşiktaş ile yollarını ayıran Mehmet Aurelio, alacaklarının ödenmemesi üzerine siyah-beyazlılara şok bir dava açtı, iflasını istedi. Sezon sonunda kulüple bağlarını koparan Brezilya asıllı futbolcu, eski dönemden kalan 417 bin 250 euroluk alacağına karşılık, Fikret Orman yönetiminden 2 Temmuz vadeli bir senet almıştı. Ancak senedin günü geldiğinde, siyah-beyazlıların bu borcu ödeyemediği görüldü. Yasal işlemleri başlatan Mehmet Aurelio, ödeme yapılması için bekledi. Fakat bunun gerçekleşmemesi üzerine dün mahkemenin kapısını çaldı.

İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne 2012/207 dosya numarasıyla dün başvuran Aurelio, avukatı Murat Teber kanalıyla siyah-beyazlıların ağır bir yaptırımla karşı karşıya kalmasını istedi. İcra İflas Kanunu gereğince İstanbul 19. İcra Müdürlüğü tarafından borçluya takip uygulandığı belirtilen dava dilekçesinde, sözkonusu borcun mahkemece depo edilmesini, bunun gerçekleşmemesi durumunda ise siyah-beyazlılar hakkında iflas kararı verilmesi talebinde bulundu.

Beşiktaş, bu borcu mahkemenin verdiği süre içerisinde ödememesi durumunda sıkıntılı günler yaşayacak. Ayrıca siyah-beyazlıların, UEFA tarafından verilmiş bir yıl ertelemeli Avrupa Kupaları’ndan men kararı da bulunuyor. Borcun ödenmemesi durumunda bu da devreye girecek, Kartal bir yıl daha Avrupa dışında kalacak.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

TAKASım Geldi...



Geçen akşam Beşiktaş J.K. yönetim kurulu 2. Başkanı sayın A. Nur Çebi bir televizyon kanalında Quaresma – Baros takası konusunda açıklamalarda bulundu. Gerçi öncesinde Beşiktaş J.K. başkanı sayın Orman bu takası istediklerini ama taraftar tepkisinden çekindiklerini söylemişti.

Beşiktaş’ın yeni yönetimi  göreve geldiği süreden bu yana yaptıklarıyla “ Gelen gideni aratır” sözünü söyletmek için elinden yapıyor.  Bu sözü söyletebilmek, neredeyse eski başkana altın tepsi içinde kulübü teslim etmek için neler yapmış yönetim.

-          Tüm spor camiasına fakir edebiyatı yaparak futbolcularının başka takımlara gitmesi için zemin yaratmış

-          Kombine ve bilet fiyatlarını umulduğun aksine yüksek tutmuş. Son derbi öncesi kapalıyı yüksek tutarak taraftar gelmesin demek istemiş.

-          Şampiyon olup, üç kupa alan takıma sponsor bulamadığı gibi, takımı ezeli rakibine neredeyse hediye etmiş.

-          Fenerbahçe yönetiminden Vidmar’ı yetiştirmek üzerine almış, pilot takım havası yaratmış.

-          Eriksson’a gelmeden Erkek Voleybol takımının bütçesi kadar tazminat ödemiş, sonra para yok diye şubeyi kapatmış.Bayan voleybol takımı oyuncularının sigorta parasını ödemediği için oyuncular serbest kalmış.

-          Geçmiş yönetimden hesap soracağım diye oy isteyip, halen hesap sormayıp birde üstüne federasyon başkanından gelirleri temlik edip para alınması.

Tüm bunlar olurken Beşiktaş taraftarının göz bebeği, Quaresma’yı kötüleme yarışına giren yönetim, ellerinden bedavaya çıkartmak, hatta neredeyse üstüne para ödemek için her zeminde konuşuyorlar. Beşiktaş iletişim komitesi ne iş yapar, bu konularda ne konuşulması gerektiği söylemeyerek tüm bu oluşuma katıkıda bulunuyor. Ama en kötüsü ve taraftarı asıl üzecek haber, Fernandesin başına gelenler. Fernandes, Egemen’de olduğu gibi, yönetimin fakir edebiyatı yüzünden parasını alamayacağı korkusuyla başka takımlara göz kırpmaya başladı. En kısa sürede Fernandesi sarı lacivert formayla görecek Beşiktaş taraftarı şaşırmasın. Takas derken, taraftar bir (kafayı ) takacak haberleri yok.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

BEŞİKTAŞ'A SARIL BAŞKAN...


Bizlerin eskiden bir kaç tane kahramanı vardı. Kara Murat, Tarkan, en fazla Süperman, bilemedin Batman.

Şimdilerde kahraman bol. Süperman’in, Kara Murat’ın, Tarkan’ın esamesi okunmuyor. Birde bize özel kahramanlar vardı. Necip Fazıllar, Deniz Gezmişler, Optikler, Süleyman Sebalar.

Bizim kahramanlarımız ayrıydı,  güzeldi. Onlara dokunabilirdik. Onlar gibi olmak isterdik. Onlara dert yanabilir, sohbet eder, ağladıklarını güldüklerini duyardık.

Şimdi onları ararken, kendi kahramanlarımızı tekrar yaratma çabasına girenler var.  Kahramanlık gazetelere haber vererek olmaz. Kahramanlık sanal olmaz.

Sevabında, günahında gizlisi doğrudur. Yıllar evveline gidelim. Belki sır olan bir gerçeği açıklayalım. Aslında açıklanmaması gereken bir durum ama farz oldu. Aracı olan kişinin ismini veremeyeceğim çünkü sözüm var.
Yıllar evvel Metin –Ali – Feyyaz dönemlerinde Beşiktaş kulübü futbolcuların maaşlarını ödeyemiyorlardı.  Kulüp zor durumdaydı. İş adamı olmayan ama Beşiktaş terbiyesi ile yetişmiş  efsane başkan sayın Süleyman Seba gizlice Basın sitesindeki evini satılığa çıkarttı. Bu işi başka bir kişiye devrederek kendi adının kullanılmamasını istedi. Gizlice yürütülen satış işlemi sonrasında ev satıldı futbolcuların parası ödendi ve kriz aşıldı. Ev yanıyor demeden, yalvarmadan, yakarmadan,ağlamadan. Bir Beşiktaşlı gibi, mağrur ve dik.

İşte o günlerden bu günlere.

Sayın Fikret Orman evini satmış, çalışanların maaşları ödenmiş. Çalışanlara soruyorum  dört aydır maaş alamıyoruz diyorlar.

Sayın Orman’dan tek ricam, basında kendisinin bir bayana sarılmış fotoğrafları var. Bu bel altı vurmaktır. Doğru veya yalan beni ve Beşiktaşlıyı ilgilendiren bir durum değil. Kendisinin böyle bir hataya düşüceğini, böyle bir duruma niyet edeceğine inanmıyorum.Bunu yayınlayanları doğru bulmuyorum ama kendisinede bir çift lafım var. Bu bayan yakınız olabilir ama ona sarılacağınıza Beşiktaşlı sizden kendisine sarılmasını bekliyor. Bence, önce Beşiktaş’ı, Beşiktaşlıyı kucaklayın. Sonra gezer tozarsınız. Siz Beşiktaşlıya sarılın, merak etmeyin o zaman Beşiktaşlı size sarılmak değil, siper olur.

14 Ağustos 2012 Salı

İYİ, KÖTÜ, ÇİRKİN

BUGÜN İTİBARIYLA RS FM ( RUSYANIN SESİ ) 106.4 İLE ANLAŞTIK. BUNDAN BÖYLE SALI-ÇARŞAMBA-PERŞEMBE AKŞAMLARI SAAT 20:00 - 22:00 ARASINDA SİZLERLE BİRLİKTE OLACAĞIZ.


GÜNEŞ GAZETESİ SPOR MÜDÜRÜ ORHAN BALAL

HABERTÜRK GAZETESİ KÖŞE YAZARI - YORUMCU EMRAH ÖNER

GÜNEŞ GAZETESİ KÖŞE YAZARI - YORUMCU HALUK KESİM

106.4 RS FM. 

İLK PROGRAM 22 AĞUSTOS ÇARŞAMBA SAAT 20:00 




11 Ağustos 2012 Cumartesi

SEZON BAŞLARKEN

2012 -2013 futbol sezonu başlıyor.
Yeni sezonda yine radyo mikrofunum açık olacak. Pazartesi'den, cumaya her akşam sizlerle birlikte olacağım. Bu sefer ekip biraz sıradışı ve fazlaca sivri.
Habertürk gazetesinin sivridili Emrah Öner
Güneş gazetesi spor müdürü Orhan Balal
Ve ben Haluk Kesim sizlerle birlikte olacağız.
Hangi radyo diye sorarsanız, lig başlamadan gazete ve sosyal paylaşım sitelerinden duyuracağım.
Güneş gazetesinde köşe yazılarım devam edecek.
Televizyon konusunda ise halen görüşmelerim devam ediyor. En kısa sürede ekranlarda beni görme imkanınız olabilir. Ancak kesin bir anlaşma söz konusu değil.

Bu sezon güzel bir lig olacak gibi gözüküyor. Ligin başında hemen belirtmek isterim. Bu sene Orduspor'un büyük bir çıkış yapacağına inanıyorum. Hayal kırıklığı ise Bursaspor, Beşiktaş, Trabzonspor ve Galatasaray olabilir.
Fenerbahçe'nin geçen sene kaybettiği şampiyonluğu alacağına, şampiyonlar liginde başarılı olacağına inanıyorum.
Güzel bir sezon olsun.

Sezon başladığında mikrofon başında " Üç Büyükler" programında görüşelim.




8 Ağustos 2012 Çarşamba

İNANMAK İSTİYORUM...


Bütün dertler bitti şimdi sırada İnönü’nün çimleri var.

Beşiktaş – Galatasaray derbisine çimler yetişecek mi? İşte bütün mesele bu. Stad patates tarlasıymış, beleş tepeden çekilen resimler varmış.

Bütün medya, bütün Beşiktaşlı muhabir veya yazarlar stadın çimleri için bir sürü yorum yaptı. Oysa bunun yolu çok basit. Açarsın telefonu sorumlusuna ve sorarsın. Yönetici veya stad müdürü bunun muhatabıdır.
Sorduğun soruya aldığın cevap, “ merak etmeyin, en iyi şekilde yetişecek” deniliyorsa yapacak tek şey o günü beklemek olur.

O gün beklenir, stada gidilir, sahaya bakılır, çimler gözlemlenir, eğer denilen olmadıysa Kemal Sunal’ın Tosun Paşasında olduğu gibi sorumlulara o otların yenmesi için ricacı olunur.

Onun dışında ne desek yalan, ne desek yanlış. Beşiktaş başkanı yalan söylemez, Beşiktaş yöneticisi yalan söylemez dedi sayın Orman. Kendisi stadın yetişeceğini iletti. Ancak kendisinden bir ricam olacak. Stad belki yetişecek, ama stadın çimlerinin olmasının bir önemi yok, stadın yıkılma riskini ne yapacaksınız ?

Stad demişken, resmi rakamlar açıklanırsa iyi olur. Bu zamana kadar kombine sayısı ne kadar ?

Tüm bu stad hengamesi içinde yöneticilerin ve resmi siteden yapılan açıklamalar dikkatimi çekti. Yöneticiler her hangi bir haberi sevmez veya doğru bulmuyorlarsa agresif bir tavır içinde doğruyu göstermek veya belgelemek yerine yaptık oldu mantığı içinde haraket etmekteler.

Sevgili Beşiktaş yönetimi, bence biraz dikkatli olun. Stad için atıp tutarsınız, yetişecek diye asıp kesersiniz. Açık kapı bırakmazsınız, sonra olmazsa kaçacak  kapı bulamazsınız.

Bu iş eski yönetimden hesap sormaya benzemesin. Hesap soracağız deyip, eski başkandan borç almaya devam etmek, yardım istemek ne derece doğru bir anlatın bize, o zaman stada inanalım


4 Ağustos 2012 Cumartesi

BEŞİKTAŞIN DOĞRU VE YANLIŞLARI...


Yazarımız Haluk Kesim Beşiktaş yönetiminin izlediği politikayı, Beşiktaş'ın doğru ve yanlışlarını masaya yatırdı
AKLA KARAYI BULMAK GEREK
Beşiktaş yönetimi aymazlık içinde. Bugün siyah denilene, ertesi gün beyazmış demek akil Beşiktaşlı'nın yapacağı iş olmamalı. Seçilmişlere maaş vermek yerine gerçek profesyonellerin yetkilendirilmesi şart!
 SÜPER Lig'in başlamasına günler kala Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne bakıp, eğriyi doğruyu ortaya koymak gerekiyor. Beşiktaş'a kulüp olarak mı; yoksa sadece futbola endekslenmiş bir anlayışla mı bakmak lazım.
Ne yazık ki; Beşiktaş'ın yeni yönetimle birlikte sorunlardan kurtulma çabası sadece futbola endeksli. Doğru ve yanlışları bu açıdan bakarak değerlendirmek gerekiyor.
Sadece Beşiktaş'ın değil tüm kulüp yönetimlerinin artık zengin işadamları yerine profesyonel yöneticilere bırakılması şart. Profesyonel yönetici derken de, kulağıma gelen seçilen yöneticiye maaş vermeyi değil, her branşın başına işin ehlini atamayı kast ediyorum.
AMATÖRLÜK
İŞTE bu olmayınca, örneğin dünyanın sayılı oyuncularından Quaresma'nın neredeyse bedavaya başka takıma verilmesi için kötüleme yarışına girilir. Bu kesinlikle amatörce.
Beşiktaş yıllardır spor hukukçuları ile çalışmamanın acısını çekiyor. Ülke hukuku ile uluslararası spor hukuku karıştırılıp maalesef milyonlar sokağa atılıyor. Örnek mi? Eriksson. Yönetici bu tazminatı cebinden verdiğini belirtiyor. Özrü kabahatinden büyük! Çünkü o para ile voleybol şubesi ayakta kalabileceği gibi, bir çok amatör branş rahat nefes alabilirdi. Yangın çıkmış eve giriliyor, zorluk edebiyatı yaparken o paralar sokağa atılıyorsa bunun adı amatörlüktür.
GELELİM FUTBOLA
FUTBOL takımında değişim rüzgarı eseceği belirtilirken, gençleşme operasyonu adı altında Escude, McGregor, Uğur Boral gibi isimlerin takıma alınması, bek sıkıntısı çekilirken Tanju veya Rıdvan'ın elden çıkartılması hangi mantığın eseri. Amaç öz kaynaksa, uygun rakamlara futbolcu kazanmaksa, Cisse gibi, Tuncay gibi, veya her biri otuz yaşın üzerinde transfer yapma niyeti ne ola?
Yönetimin doğrularını görmek içinse epey bir çaba harcamak gerekiyor.
Transfer yanlış, transferde izlenen politika yanlış, tek doğru göstermelik de olsa hazırlık kampına gençleri çağırmak. Öz kaynak ve gençleştirme politikası doğru olsa, Ersan, Cenk, Tanju, Rıdvan, Mustafa, Mehmet, Quaresma gibi oyunculardan daha iyi randıman almanın yollarını aranırdı.
FAKİR EDEBİYATI
Yönetimin yapması, dikkat etmesi gereken çok daha farklı. Öncelikle fakir edebiyatından vazgeçilmesi, insanları felakete hazırlamak yerine yapılması gerekenleri öğretmek gerekiyor. Kapalıçarşı Beşiktaşlılar Derneği'nin iftar yemeğinde sayın Fikret Orman'ın konuşmasının özeti "Lütfen bize yardım edin" diye bağırmaktı. Beşiktaş kulübü bu kadar acz içinde gösterilmez, gösterilemez.
BU SESLERE KULAK VERİN
Beşiktaş Kulübü'nde gerçekleri artık tüm akil adamlar dile getiriyor.
Beşiktaş yönetimi eski yönetimden hesap soracağım dedikten sonra sormamak için elinden geleni yapıyorsa...
Senedin süresi dolup, icrayı kapıda bekletiyorsa...
Bugün dediğini yarın değiştiriyorsa...
Hâlâ eski yönetimden para alıyor, eski başkandan yani TFF'den borç istiyor ve ona biat ediyorsa...
Taraftar FEDA projesini çıkartırken, yönetim para kazanma yolunda adım atamayıp, FEDA ismini ve kulüp verilerini bir Fenerbahçeli'ye veriyorsa,
Bu yönetime maalesef kimse inanmaz!
Tüm bunlara rağmen yönetim çok doğru bir iş yaparak işinin ehli bir profesyoneli, bir Beşiktaşlı'yı Sportif Direktör yaptı. Ali Reşat Çağan, Beşiktaş için büyük kazanç olacaktır. Haziran ayında bu oluşumu okurlarımızla paylaşmıştık.
Beşiktaş'ın iyi günler görmesi için gerçekten profesyonellere ihtiyacı var.

TRANSFER ŞAMPİYONLUĞU SMS'DEN GEÇER

 Türkiye'de özel televizyon kanalları ilk kurulduğunda birçok ünlü isim bu kanallara alındı. Sunuculuk, diziler, yarışmalar ve en önemli...