Belki yıllardır en rahat, sonucu en rahatsız etmeyecek derbi
bu hafta oynanacak.
Kim yener veya yenilirse yenilsin fark etmez. Her iki takım
için yenilginin kılıfları, kalkanları hazır.
Beşiktaş yenilirse; Feda sezonu bir şey olmaz. Zaten
umulanın üstünde bir yerde.
Almedia yok, Hilbert zor, Fernandes sakat gibi, Gökhan kavga
etti, yana yattı, çamura battı. Bahaneler ve nedenler bol.
Beşiktaş bu maçı gönül rahatlığıyla kaybetme lüksüne sahip.
Bu yüzden kazanması aslında kaybetmesinden çok daha kolay. Kazandığında ne olacağını bilmesi yeterli. En
zor, en dertli sezonunda, yenerse lider olacak. Uefa kupasını bu sefer
çaktırmadan hedef koyan tarihinin en iyi kadrolarından birine sahip rakibini
sahasında yenecek ve kendine güveni en üst seviyeye gelecek.
Peki nasıl yener ? Uğraşmasına gerek yok. Burak Yılmaz
yanlışlıkla yere düşüp penaltı almadığı sürece Beşiktaş bu maçı kazanır.
Galatasaray yenilirse yine sorun yok. Sneijder geldi, büyük
transfer denir yenilgi unutulur. Uefa kupası hatırlatılır, yine yenilgi
unutulur. Hedef Avrupa denir, yine unutulur. En kötü ihtimalle yönetim "
maaşlı eleman" der hepten unutulur !
Peki Galatasaray nasıl yener ? Çok uğraşmasına gerek yok.
Kağıt üzerinde her türlü yener. Sneijder oyuna girmezse yine yener. Rakibini
ciddiye alırsa her türlü yener.
Peki bu kadar rahatsız etmeyen derbi niye beni gerdi ?
Adı üstünde derbi. Uzun süredir olmayan heyecan içimi
kapladı. Düşünsenize yıllardır dünya derbisi adı altında yutturulan Galatasaray
- Fenerbahçe maçıyla, bu maçı aynı miktarda kişi televizyonlarından seyredecek.
Ayrıca aynı kanal yayınlayacak, aynı yorumcular yorumlayacak.
İşte beni heyecanlandıran bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder