Yeni yönetim geleli beş ay olmuş.
Yangın çıkmış eve girilmiş. Borç almış başını gitmiş. Para
yokmuş. Küçülüp minicik kalmak gerekmiş.
Sekiz senedir susanlar konuşmaya başlamış. Demirören’e laf
etmeyenler bu yönetime sallar dururmuş.
Beşiktaşlı köşe yazarları ne yapmışlar,
ne derece eleştirmişler ? Sekiz senedir sus pus olmuşlarmı ?
Kendi adıma bir baktım. Ben sekiz senede ne yapmışım diye.
Alayına Gider isimli Demirören yönetimini eleştiren bir kitap çıkartmışım.
Birçok ulusal gazete ve internet sitesinde kimsenin yazmaya cesaret edemediği
gerçekleri tokat gibi yüzlerine vurmuşum. Bu külübü satın almak istiyorlar,
Transferler yanlış, Quaresmayı almak hata, bu kadar Portekizli düzeni bozuyor
demişim. En son ibra etmeyin diye koca puntalarla başlık atmışım. Sevgili Masis
Kuyumcunun organize ettiği muhalif panellerde konuşmacı olmuşum. Demirören
yönetiminde istişare heyetinde görev almış ama yanlışları görünce istifa
etmişim.
Şimdi, sekiz senedir konuşmayanlar, yeni yönetimi
eleştiriyor demek sadece moda olan bir cümledir.
Beş aylık bilançoya gelince.
Küçülme bir anda olmaz. Bir anda olursa etrafında ne sponsor
kalır, ne sporcu. Borcun ne olduğunu bilirken, alacakların kalmadığını,
gelirlere temlik konulduğunu, kulübün yiyiciler tarafından sarıldığını görürken
eğer o koltuğa talip olursan, yangın olan eve girdim, para yok ne yapayım durum
bu diyemezsin.
Voleybol şubesini sormadan kapatıp, kapattım oldu dersen,
maaş almasınlar diye futbolcuları gönderip, önce anlaşmayacağım dedikten sonra
300.000 € fazla verip Sivok’la anlaşırsan bunun adı nedir diye bir sormak
lazım.
Yeni yönetimde çok önemli isimler var. Lafını hiç
esirgemeyen ve arkasından yürümekten gurur duyulacak iki isme sesleniyorum.
Sevgili Ahmet Nur Çebi ve Mesut Urgancılar size sesleniyorum bence bu
söylediklerimi bir düşünün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder