Yaklaşık iki hafta önce çok önemli bir haber küçük bir
başlıkla yer aldı spor medyasında. Beşiktaş’ın adı bu sıralar gündemde olmayan
oyuncusu Aurelio kendisine olan borç ödenmezse kulübün iflasını isteyeceği
yazıyordu.
Bu haber ön plana çıkmadı. Ve halen borçlar ödenmedi. Hatta
icralar ardı ardına kulüp kapısında bekliyor. Ama asıl önemli olan iflas
istemi. Spor hukuku konusunda uzman avukat Cem Koçak’la bu konuyu konuştum. Öğrendiklerim maalesef
yıllardır dikkat çekmek istediğim konuyu doğrulamakta.
İflas birey tarafından istenemiyor. Ancak, borca karşılık
şirket hisselerine haciz konularak şirketin tasfiyesi istenebiliyor. Yani bunu
futbolcu Aurelio isteyebileceği gibi, Demirören ailesi senetlere karşılık
isteyebilir. Bu tasfiye sonrasında hacizli olan hisseler şahsın eline geçerse
kendisi iflas isteyebileceği gibi, şirket borçlar yüzünden iflasını açıklama
imkanına sahip. Bu durumda kayyum atanır ve şirkete el konulur. Alacaklılar
başvurur ve borçların tahsiline gidilir. Ancak burada isim yani marka değeri
var. Marka değeri aktif borçları karşılamazsa açıktan alınabilir. İflas
masasına para yatırılıp Beşiktaş A.Ş satın alınabilir.
İşte şu an oynanan oyun bunu gösteriyor. Beşiktaş kulübü
için hep üzerinde durulan tehlike bu. Avukat Cem Koçak’ın görüşüne göre bir
sene içinde ve şu an ki süreçte Demirören ailesi % 51 ihtimalle Beşiktaş A.Ş’ye
sahip olacak.
Zaten, Erdoğan Demirören kupayı şirketinde sergilerken, “ o
kadar para verdim, burada duracak” demesi boşuna değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder