Hepimiz hatırlarız, evimizde bir odadan çıkarken büyüklerimiz bize “ışığı kapat” derlerdi. Bu tasarruf için çok önemli. Hele ki bizlerin yaş grubunda olanlar, eski elektrik kesintisi günlerini çok iyi bildikleri için her odadan çıktığımızda ışıkları muhakkak kapatırdık. Çünkü bunu yapmazsak çok yüklü bir elektrik faturasıyla karşı karşıya kalacağımızı bize büyüklerimiz öğretti.
Trabzonspor maçından sonra iki şey konuşuldu. Son saniyede kaçan gol sonrasında yere yığılan futbolcular ve Beşiktaş ikinci başkanı Ahmet Nur Çebi’nin röportajı. Röportajın içeriğine hiç girmek istemiyorum. Çünkü Beşiktaş terbiyesi böyle bir konuyu konuşmayı bile reddeder. Beşiktaş ikinci başkanı aslında başında böyle bir içeriği reddedip o soruyu soran muhabirin ağzının payını vermesi gerekiyordu.
Benim asıl merak ettiğim ve sormak istediğim, bir televizyon kanalıyla röportaj yapacağım diye koskoca İnönü stadının ışıklarının yakılması nasıl bir keyiftir. Bu kadar tasarruf yapacağız naraları atılırken, Fikret Orman yetimin hakkını Quaresmaya yedirmem diye bağırırken, Stadın ışıklarının keyif için yakılması nasıl bir fedadır. Şimdi yönetim kurulu bir açıklama yaparak, Eriksson’a verilen tazminat gibi yönetici kendi cebinden verdi diyebilir. O zamanda biz sorarız o cepten verilen tazminatları havaya atacağınıza amatör branşlar için kullanın.
Bir diğer önemli husus ise, futbol federasyonunun koyduğu yasaklara uyulmaması. Stad içinde iki yerde röportaj izni var. Bunun dışında röportaj yapmak yasak. Ancak Beşiktaş yöneticileri tüm kuralları kendilerine uygun olarak yorumladıkları için maalesef bunu da görmezden geldiler. Beşiktaşlı, yere yığılan futbolculardan memnun ancak unutulan bir gerçek var. Beşiktaş 12. sırada ve maalesef düşme hattındaki takımla arasında 2 puan var. Hepinize iyi bayramlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder