Beşiktaş yönetimi göreve geldiği günden bu yana vaadlerinden
bir tanesini sonunda yerine getirdi.
Beşiktaş yönetimi “küçüleceğiz”
diyordu ve sonunda bunu başardı.
Eski Türk filmlerinde var olan bir replik aklıma geldi Pazar
akşamı derbiyi seyrederken. “ Benden
nefret et, ama bana acıma” Üçüncü golden sonra Fenerbahçe top çevirdi, gol
atmamak için uğraştı. Kırk yıllık Beşiktaşlılık hayatımda nice yenilgi gördüm.
Nice maçta kahroldum, ancak ilk defa bu kadar aciz durumda olan bir Beşiktaş
izledim.
Maç bitti, ve sonrasında asıl büyük komedi seyre sunuldu. Bu
yenilgi sonrasında tepkilerden kurtulmak için Quaresmaya Af söz konusu oldu.
Ligin başından bu yana “oynatmayacağız” diyenler
bir anda can simidi olarak Quaresma ismini piyasaya sürdüler. Bu bir gerçekse
sadece “tükürdüğünü yalamak” olur.
Yok eğer gerçek değilse ve sadece tepkileri yok etmekse, taraftarla dalga
geçmektir. Benim inandığım ikinci seçenek. Yani böyle bir af yok, sadece bir
akıllının yönetime verdiği tavsiyeyle böyle bir haber ortaya atarak taraftar
tepkisinden kurtulma. Ancak hesaplanmayan ve bunun yeteri kadar etki etmesini
engelleyen maalesef Alex’in durumu oldu. Yani bu durum başka haberlerle eriyip
gitti. Geriye küçülme vaadini gerçekleştiren bir Beşiktaş yönetimi kaldı.
Yönetime gelindiği günden bu yana yapılanları, daha doğrusu
söylenenin tam tersi yapılanları bir kenara bırakalım. Sadece 2004 yılına geri
dönelim. 2004 seçimlerinde Yıldırım Demirören’e oldukça sert muhalefet yapan
sayın Orman sonrasında federasyon için kendisine ricacı olmuştu. Şimdi bu
seçimlere dönelim ve soralım. Murat Aksu gibi çok güçlü bir rakip karşısında 20
sandıktan birinci çıkıldığında ne denmişti. “ Tüm sandıklar artık Demirören’in” bu seçimlerde açık farkla
kazanan Orman yönetimi “Hesap soracağız”
derken, icazet olmasa hangi sandıktan oy alabilirdi ?
Oturun düşünün ve
cevabını verin bakalım.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder